Pazartesi, Şubat 27

Yağmur yağar yağar yağar yazarım :)


Bugün İzmir yağmurlu. Öyle aman aman bir soğuk yok .Bu postu balkondan yazıyorum. Bütün panjurlar açık. Ama rüzgar olmadığından içeriye yağmur damlası düşmüyor.Böyle nasıl desem eline kahveni alıp camdan dışarıyı izleyebileceğin bir hava var . Ama ben  biliyorsunuz ki diyetteyim .Bu nedenle kahve değil yeşil çay içiyorum
J Elimde pembe ojelerim J Nil karaibrahimgil eşliğinde  çayımı yudumluyorum. Cam kenarından beni  izleyen kedim olmazsa olmaz J Küçük kuzenin arasıra gelip balkon kapısına böyle pozlar verip gidiyor.


Bugün her yerim ağrıyordu.1 saat falan uyudum herhalde. Sonra kalktım ve çekilişimi kontrol ettim J İlk defa böyle bir şey yaptığım için heyecanlıyım biraz. Kafamda deli sorular var . Ya taraflardan birine ulaşamazsam ? ya sonradan vazgeçerlerse gibi . Kusursuz bişey yoktur bence. Heralde olur böyle şeyler. Şuan dört kişiyiz. J Biz dört kişiyiz hesabı  J  Güzel olcak bu çekiliş güzel. Evrenden iyi mesajlar alıyorum  J


Evim sahile çok yakın . Bostanlıya 5 dakika da inebiliyorsun. Böyle havalarda martılar olur bizim burda. Daha doğrusu çoğu zaman martılar olur. Bizim ev birinci kat. O yüzden biraz üzgünüm . Çünkü alçak olduğu için balkonumuza martılar konmuyor. Ama olsun benim balkonuma da kediler geliyor. Boncuk ve Duman balkonumun sürekli konukları. Hatta yazları camı açık bıraktığımda içeriye girdikleri bile oluyor.

  

İşte bu da meşur Duman :) 
Sokakta biraz darbe yedi Mart ayı etkisiyle. 


Geçen yaz odama 2 kedi girmiş daha doğrusu ben iki kedicik girmiş sanıyordum J çıkarttım onları . bana kalsa çıkartmam kalsınlar J evimde birsürü hayvan olsun isterim ben. Ama anneciğimin alerjik astımı var. Kardeşimin kedilere alerjisi var. Bu nedenle evde bakamıyorum maalesef.  Çıkarttım pisileri kapattım camları akşam yattım uyudum. Gece dört gibi tıkırtılar var. Allah Allah bir yandan korkuyorum hırsız mı girdi acaba diye aklımda türlü senaryolar. İşte odamdaysa odamda çıkması bekler çıkınca da kafasına sprey dedorantımı fırlatırım . Yok eğer salondaysa kilerden süpürgeyi alırım kafasına kafasına indiririm. Yada tavayla vururum. Yok yok en iyisi polisi arayayım. Ama ya polis gelene kadar adam bizim bütün aileyi kıtır kıtır keserse  ? İlk babama seslenmek en iyisi . O adamı bir güzel döver.  Ama ya silahı varsa. Babamı tehlikeye atamam . Ben böyle saçmalarken bi miyavlama sesi bi cam vurma sesi . Açtım gözlerimi yaktım ışığı minnacık yavru kedi. Bizim balkonun müdavimlerinden. Beni görünce girdi yatağımın altına . Çıkmıyor .1 saatte yakın konuştum. Deli değilim ama hayvanlarla konuşuyorum. Bunu anladıklarını düşünüyorum.Çünkü konuştukça sakinleştiklerini fark ettim . Ama bu kedicik sakinleşmeyi bırakın sürekli tıslıyor . Baktım olacak gibi değil açtım camı kapattım ışığı girdim yattım . Bi süre sonra çıktı gitti . J  Bütün gece kedicikle aynı oda da kalmışım .
                                                           

                                                                                                                              Sevgilerle Zoey. 

2 yorum:

  1. evet canım bende bir izmirli olarak bugün bacaklarımı uzatıp dinlendim yağmurun sesini dinledim iyiki evdeydim bugün:) ve tabiki bolbol blogumla ilgilendim

    YanıtlaSil
  2. İzmir :)her mevsim yaşanacak bir şehir.

    YanıtlaSil

arkadaşlar yorum yapmanız beni gerçekten çok mutlu ediyor. Nasıl diyim böyle bulutların üstüne falan çıkıyorum :)